Akıllı Forum
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

Akıllı Forum


 
AnasayfaAramaLatest imagesKayıt OlGiriş yap
En iyi yollayıcılar
ADMİN (678)
Ruh, Melek, Cin ve Şeytanların Varlığı I_vote_lcapRuh, Melek, Cin ve Şeytanların Varlığı I_voting_barRuh, Melek, Cin ve Şeytanların Varlığı I_vote_rcap 
>Den1z< (315)
Ruh, Melek, Cin ve Şeytanların Varlığı I_vote_lcapRuh, Melek, Cin ve Şeytanların Varlığı I_voting_barRuh, Melek, Cin ve Şeytanların Varlığı I_vote_rcap 
Burcum (191)
Ruh, Melek, Cin ve Şeytanların Varlığı I_vote_lcapRuh, Melek, Cin ve Şeytanların Varlığı I_voting_barRuh, Melek, Cin ve Şeytanların Varlığı I_vote_rcap 
ebuş (183)
Ruh, Melek, Cin ve Şeytanların Varlığı I_vote_lcapRuh, Melek, Cin ve Şeytanların Varlığı I_voting_barRuh, Melek, Cin ve Şeytanların Varlığı I_vote_rcap 
emre dagli (104)
Ruh, Melek, Cin ve Şeytanların Varlığı I_vote_lcapRuh, Melek, Cin ve Şeytanların Varlığı I_voting_barRuh, Melek, Cin ve Şeytanların Varlığı I_vote_rcap 
ceren (102)
Ruh, Melek, Cin ve Şeytanların Varlığı I_vote_lcapRuh, Melek, Cin ve Şeytanların Varlığı I_voting_barRuh, Melek, Cin ve Şeytanların Varlığı I_vote_rcap 
kaos (100)
Ruh, Melek, Cin ve Şeytanların Varlığı I_vote_lcapRuh, Melek, Cin ve Şeytanların Varlığı I_voting_barRuh, Melek, Cin ve Şeytanların Varlığı I_vote_rcap 
Naim (91)
Ruh, Melek, Cin ve Şeytanların Varlığı I_vote_lcapRuh, Melek, Cin ve Şeytanların Varlığı I_voting_barRuh, Melek, Cin ve Şeytanların Varlığı I_vote_rcap 
SERSERİ (80)
Ruh, Melek, Cin ve Şeytanların Varlığı I_vote_lcapRuh, Melek, Cin ve Şeytanların Varlığı I_voting_barRuh, Melek, Cin ve Şeytanların Varlığı I_vote_rcap 
mynighteye07 (71)
Ruh, Melek, Cin ve Şeytanların Varlığı I_vote_lcapRuh, Melek, Cin ve Şeytanların Varlığı I_voting_barRuh, Melek, Cin ve Şeytanların Varlığı I_vote_rcap 
< class="" height="25"> En son konular
» ......ki ....... olsun
Ruh, Melek, Cin ve Şeytanların Varlığı Icon_minitimeC.tesi Şub. 14, 2009 1:02 am tarafından

» Alttakine en son ne'zaman herhangi birseyi yaptığını sorun..
Ruh, Melek, Cin ve Şeytanların Varlığı Icon_minitimeC.tesi Şub. 14, 2009 12:58 am tarafından

» Hikayenin Devamını Sen Getir
Ruh, Melek, Cin ve Şeytanların Varlığı Icon_minitimeC.tesi Şub. 14, 2009 12:54 am tarafından

» Dürüstlük oyunu
Ruh, Melek, Cin ve Şeytanların Varlığı Icon_minitimeC.tesi Şub. 14, 2009 12:47 am tarafından

» üstekini kafasına ne düşşün ?
Ruh, Melek, Cin ve Şeytanların Varlığı Icon_minitimeC.tesi Şub. 14, 2009 12:43 am tarafından

» EVET-HAYIR Oyunu
Ruh, Melek, Cin ve Şeytanların Varlığı Icon_minitimeC.tesi Şub. 14, 2009 12:40 am tarafından

» Badem Full Albümleri
Ruh, Melek, Cin ve Şeytanların Varlığı Icon_minitimeCuma Şub. 13, 2009 9:05 pm tarafından

» Ustteki Uyeyle Asansörde Kapalı Kalsan Ne Yapardın ?
Ruh, Melek, Cin ve Şeytanların Varlığı Icon_minitimeCuma Şub. 13, 2009 8:39 pm tarafından

» SİMS 2 oYUn ReSimLeRi:d=) komiq resimler
Ruh, Melek, Cin ve Şeytanların Varlığı Icon_minitimeCuma Şub. 13, 2009 8:31 pm tarafından

Anahtar-kelime
dili ozanların
< class="" height="25"> Arama
 


 Sonuç :
 
Rechercher çıkıntı araştırma
< class="" height="25"> Tanımak Mı İstiosn ? Biraz Dha YakLass (H) :afro:
Ruh, Melek, Cin ve Şeytanların Varlığı Icon_minitimePaz Ara. 07, 2008 2:48 pm tarafından fearking01
Herkese SLm.. Foruma Kankim Emre Dagli Sayesinde Kayıt oLdum.. En Kısa Zmanda Forumda İİ yerLere GeLicem İns. Bu Actigim iLk Konu Kendimi Tanıtarak BasLamak İstedim. İstanbul K.Çekmece'de Oturuorum. Eşref BitLis Lisesi Lise 2. Sınıf Fen Ögrencisiyim. 1.60 Boyunda 50 KiLoyum. Müzik DinLemek - Pc De TakıLmak - Sohbet Etmek - Gezmek Tozmak En Sevdigim Seyler .Herkese Forumda GüzeL …

Yorum: 2
< class="" height="25"> kendim!
Ruh, Melek, Cin ve Şeytanların Varlığı Icon_minitimePerş. Kas. 27, 2008 5:14 pm tarafından kaos
kaos 34(gazidenlisesi/( ist bağcılar tiçaret lisesi :mekan şahın durak koca sinan .YENİ BOSNA

adım Erhan!

Yorum: 0
< class="" height="25"> >>>Den1z<<<(BaBa)
Ruh, Melek, Cin ve Şeytanların Varlığı Icon_minitimeSalı Kas. 25, 2008 5:07 pm tarafından >Den1z<
Adım Deniz Yas 17 Uzun Boyluyum (1.76) Kilom (63) Ela Yeşil karısık göz renklerim vaR Lise3 Ögrencisiyim Avcılar Ticaret Meslek Lisesi nde Okuyorum Bölümün LojistiK ^^

Eger beni daha Yakından Tanımak isteyenleR

E-Posta= Tramp_boyy@windowslive.com EkleyebiliR

Yorum: 0
< class="" height="25"> B€N
Ruh, Melek, Cin ve Şeytanların Varlığı Icon_minitimeC.tesi Kas. 01, 2008 12:06 am tarafından ebuş
merhaba arkadaşlar ben ebru BTML okuyorum lise 2 deyim kurallara uyan biriyim ama bana uymayan bi kural oldumu ozaman kuralları çiğnerim ayrıca ARABESK takılırım ve CİMBOMLUYUM şimdilik bu kadar yeter ileri de daha iyi tanışırız allaha emanet olunuz

Yorum: 12
< class="" height="25"> selamun aleykum
Ruh, Melek, Cin ve Şeytanların Varlığı Icon_minitimeSalı Ekim 28, 2008 5:03 pm tarafından FaTiH CaN
Adım FatiH Istanbul ERhanın sınıf Ark

Yorum: 6
< class="" height="25"> Selam arkadaşlar
Ruh, Melek, Cin ve Şeytanların Varlığı Icon_minitimePerş. Kas. 06, 2008 10:24 pm tarafından ceren
Mrh Bn ceren 16 yasındayım erhanın kardeşiyim!
Burcu sahıpse bnde Ste sahıbıyıım Very Happy Razz

Yorum: 3
< class="" height="25"> sLmLar akiLLifoRum`un güzeL inSanLaRi
Ruh, Melek, Cin ve Şeytanların Varlığı Icon_minitimePaz Kas. 09, 2008 3:04 am tarafından Root`adminiStRatoR
heRkeSe sLmLaR iSmim metin ankara`dan.èRhan & ßurcu kuzenLeRim oLuRLar Smile Siteyi koparmaq için ßuradayım Razz

Yorum: 4
< class="" height="25"> seLam ahaLi x]
Ruh, Melek, Cin ve Şeytanların Varlığı Icon_minitimeC.tesi Kas. 01, 2008 2:44 pm tarafından meTaL_kaLp
seLam miLLet ben hiLaL Lise 2 ye gıdıorum rock dınLerım Basketball erhan KanK ın aracıLığı iLe burdayım umarım eğLeniriz ii forumLar lol!

Yorum: 10
< class="" height="25"> merhaba arkadaslar
Ruh, Melek, Cin ve Şeytanların Varlığı Icon_minitimePerş. Kas. 06, 2008 10:06 pm tarafından Sheker-KıS
slm ben BTML den tugba lise 2 ye gidiyorum eglenceli biriyim pop müzik dinlerim genellikle rockla fln işim olmaz kankim erhan aracılığıyla geldimm buraya ilerleyen zamanlarda inş. hepinizle tanısırız... Smile Smile Smile

Yorum: 7
Giriş yap
Kullanıcı Adı:
Şifre:
Beni hatırla: 
:: Şifremi unuttum
< class="" height="25"> Forum
< class="" height="25"> Forum

 

Ruh, Melek, Cin ve Şeytanların Varlığı

Önceki başlık Sonraki başlık Aşağa gitmek 
Yazar Mesaj
ADMİN
Site Yöneticisi
Site Yöneticisi
ADMİN

Erkek
Yaş : 31 Kayıt tarihi : 27/09/08 Mesaj Sayısı : 678 Nerden : İstanbuL/Güne$Li

Ruh, Melek, Cin ve Şeytanların Varlığı Vide
MesajKonu: Ruh, Melek, Cin ve Şeytanların Varlığı   Ruh, Melek, Cin ve Şeytanların Varlığı Icon_minitimeCuma Ekim 31, 2008 4:57 pm

1. Bu mahlûkların varlığı, Kur'ân-ı Kerim'in ve Efendimiz'in (sallallâhu aleyhi ve sellem) beyanlarıyla sabittir

Kur'ân-ı Kerim'in Allah kelâmı olduğunu ispat eden bütün deliller ve Efendimiz'in (sallallâhu aleyhi ve sellem) peygamberliğini tasdik eden bütün hüccetler, aynı zamanda ruh, cin, melek ve şeytanın varlığı hakkında da delil ve burhandırlar. Onları inkâr edemeyen, bunları da inkâr edemez. Zira bu mevzular, hem Kur'ân-ı Kerim'de, hem de Efendimiz'in (sallallâhu aleyhi ve sellem) mübarek sözlerinde çeşitli vesilelerle ele alınıp incelenmiş ve varlıkları bizzat onlar tarafından tasdik edilmiştir. Evet ruh, melek ve cin meselesi, işte böyle muhkem ve sağlam delillerle teyid edilmektedir.

Melek ve cinlerle, cinlerin başı şeytanın varlığıyla alâkalı başka hiçbir delil olmasa bile, çok mevzuda olduğu gibi bu meselede de Kâinatın Efendisi (sallallâhu aleyhi ve sellem) ve Kur'ân, delil olarak yeter. Zira on dört asırdır, ne Kur'ân'ın, ne Resûlullah'ın (sallallâhu aleyhi ve sellem) tek bir sözü yalanlanmadığı gibi, aksi de ortaya konamamıştır. İlim adına sabit ve değişmez kabul edilen ne kadar kanun bulunmuş, ne kadar keşif yapılmışsa, hemen hepsinin fezleke ve aslının Kur'ân'da bulunup, on dört asır önce haber verildiğini görüyoruz. O hâlde, melek ve cinin varlığı, bizim varlığımız gibi kesin, Kur'ân ve Efendimiz'in (sallallâhu aleyhi ve sellem) doğruluğunun kat'iyeti kadar da kat'îdir. İnanmayıp inkâra sapanlar, ancak kibir, gurur, inat, peşin fikir ve Kur'ân'a, İslâm'a düşmanlıklarından dolayı bu garip ve anlaşılmaz duruma düşmektedirler.

2. Bu varlıkları görmememiz, yokluklarına delâlet etmez

İnsanın görmesi, umum varlığa nispetle çok sınırlıdır. Dolayısıyla insan, görmediğine "yoktur" deyip geçemez. Nice şeyler var ki, varlığını bildiğimiz hâlde onları göremiyoruz. Görmemek, yokluğa sebep teşkil etmez. Dün meçhulümüz olan birçok mesele, bugün artık malumumuz olmuştur. Fakat bildiklerimiz, birçok bilmediğimize kapı açmış olduğundan, biz yine bilinmeyenlere yelken açmak mecburiyetindeyiz. Mevzuumuzla alâkalı varlık için de aynı şeyleri düşünmemizde hiçbir mâni yoktur...

3. Bu varlıklar, bizim görgü, bilgi ve müşâhede buudlarımızda değildir

Ruh, melek, cin ve şeytan, bizim buudlarımızda değildir ki görebilelim. Biz, bizde mevcut organlarla ancak kendi buudumuza girenleri görür ve duyarız. Nitekim, ölçü birimleri dahi varlığın hususî durumuna göre değişmektedir. Mesafe, ağırlık ve yoğunluğun ölçü birimleri hep farklı farklıdır. Ateşin hararet derecesini, onun içine elini sokmadan ya da hararet ölçme aleti kullanmadan öğrenmeye çalışanın durumuyla, fizik ötesi ve maddî olmayan varlıkları maddî vasıtalarla görüp tutmaya, tutup tespit etmeye çalışmak birbirine benzetilebilir. İkisi de, hedefe varmada yanlış yol takip etmektedir.

4. Küçük kâinat olan insanda ruh, büyük kâinatta melek gibidir

Kâinatta hâkim olan mânâ ve ruhtur, madde değil.. ve yine, ilk yaratılan da madde değil, anti-maddedir. Evvelâ nur, ruh ve madde için kalıp olabilecek mahiyetler var edilmiştir. Bu, en küçüğünden en büyüğüne kadar bütün varlık için böyledir.. ve varlık, daha sonra belli bir zaman içinde o kalıplara göre şekillenmiştir.

Varlıkta bir kader, matematik(î) ölçü, plân ve program hâkimdir. Kanunlar ve değişmeden devam edegelen prensipler sayesinde ve bu prensiplerin hükmü altında, her şey görülüp-gözetilerek, muhafaza edilerek cereyan etmektedir. Bu arada, görünen şeyin arkasında bir kısım görünmeyen kuvvetler sezilmektedir.

Meselâ, eğer dilinden anlasaydık ve dilimizden anlasaydı -belki de anlıyordur- bir çekirdeğe: "Sen ne olmak istiyorsun?" diye sorduğumuzda, "ağaç" diyecek ve neticede ağaç olacaktır. Ne mevsimlerin değişmesi, ne üzerinden çeşitli devrelerin geçmesi, ne de bulunduğu yerden başka bir yere nakledilmesi, onu bu sözünde yalancı çıkarmayacaktır. Çünkü onun ağaç olması, bir kanundur. Şimdi bizler, bu çekirdekteki ağaç olma kanununu izah edebiliyor muyuz? Hayır. Öyleyse, inkâr mı edeceğiz? Elbette ki hayır.

Gözle görülmeyecek letafette bir yapıya sahip olan rüzgâr ve kasırga, ağaçları kökleyip savuracak ve çatıları uçuracak güç ve kuvvete sahiptir. Şimdi bizler, her yıl yüzlercesine şahit olduğumuz bu vak'alardan sonra, rüzgârdaki güç ve kuvveti, sırf görmediğimizden ötürü inkâr mı edeceğiz?

Elektrik, belli bir sisteme bağlandıktan sonra, düğmeye basan kim olursa olsun, koca bir fabrikayı, dev gibi makineleri çalıştırır da, biz ondaki bu potansiyel gücü ancak eserinden anlarız. Oysaki, ondaki bu gücü, şimdiye kadar kimse görmüş değildir. Fakat, görmediğini inkâr eden safderunlardan başka, ondaki bu gücü inkâr eden de çıkmamıştır.

Zerrelerden kürelere kadar mevcudiyeti herkesçe kabul edilen itme-çekme kanunu da böyledir. Bu kanun sayesindedir ki, kâinattaki nizam ve âhenk devam etmektedir. Şimdi, neticesini gördüğümüz, fakat bir türlü kendisini müşâhede edemediğimiz bu kanunu inkâr mı edeceğiz?

Misalleri çoğaltmak mümkündür. Fakat neticede varlık ve hâdiselerin bize diyecekleri şudur:

"Arkadaş! Sen bize takıldın kaldın. Biz sadece tenteneli bir perdeyiz.. ve bize verilen emirleri yerine getiririz. Bizim üstümüzde de bir kısım nezaretçiler var; onların adları da, ruh ve melektir. Siz, kendi âleminize sarkmış dallar olarak bizi görüyorsunuz; ancak, esas vücud ve kuvvet, ruha ve meleğe aittir, onlarda görülen de Hakk'a. Evet, unutmayın ki, küçük bir kâinat olan insana ruh nezaret eder, büyük bir insan olan kâinata da melekler!.."

5. Bütün kâinat, hayat ve şuur sahibi varlıklar için hazırlanmıştır

Hayat maddeye değil, madde hayata hizmet etmektedir. Topraktan havaya, ondan güneşe ve rüzgâra, derken kâinatta cari bütün kanunlara ve bu kanun ve nizamlarla temin edilen âhenk ve düzene kadar ne varsa hepsini teker teker ve topluca tetkik ettiğimizde görürüz ki, bütün bunlar, yeryüzünde canlıların, bilhassa şuur sahibi varlıkların yaşamasına zemin hazırlamak içindir. Kâinatta israf yoktur. Eğer hayatla neticelenmeseydi, bütün bu masrafların abes ve israf kabul edilmesi gerekirdi. Çünkü, hayat olmayınca hiçbir varlık ve varlığa ait hususiyetin de mânâsı kalmayacaktır. Hayat olup, şuur bulunmasa, o zaman da her şey renksiz ve karanlık olacaktır. Öyleyse bütün kâinat, hem hayat, hem de şuur sahibi varlıklar için hazırlanmıştır. Ve yine madem şu dünya, bu kadar küçüklüğüyle beraber, bunca şuur ve hayat sahipleriyle doludur; dünyamızdan binlerce defa daha büyük olan şu yıldızlar da, elbette kendi şartları içinde şuurlu hayat sahibi varlıklarla dolu olacaklardır. İşte o varlıklar da melekler, cinler ve ruhanîlerdir.

6. Hayat, maddeye bağlı değildir

Eğer hayat maddeye bağlı olsaydı, bir fil ve gergedanın pireden daha hızlı ve seri, daha hassas ve daha duyarlı olması icap ederdi. Hatta, en ince hislerle en keskin duyguların sinekte değil de, bir dağda bulunması gerekirdi. Everestler yerinde dururken, bir kuş, dünyayı küçük bir bahçesi hâline getiremezdi. Demek madde, sabit ve pasif; buna karşılık, mânâ, ruh ve hayat ise faal ve aktiftir. Hayat, iç ve öz; madde ise kışır ve kabuktur. Başka değil, madde, ancak hayata hizmetkârdır. O hâlde esas olan, görülenler değil, aksine görülmeyenlerdir...

7. Kâinatta cereyan eden hâdiseleri hayalî kanunlara veremeyiz

Farazî ve itibarî bir çekim kanunu, dev gibi mücessem küreleri sırtına alamaz. Binlerce şey üzerinde imzası bulunan dimağa ait vazifeler, beynin o müthiş fonksiyonları göz ardı edilerek, görünürdeki sebep olan kimyevî reaksiyonlara verilemez. Öyleyse, kanunları ellerinde tutan meleklerin ve beyne kumanda eden ruhun varlığını kabule mecburuz. Melek ve ruh dururken, bütün bunları hayalî kanunlara ve çözülüp giden maddeye vermek, makul bir izah değildir.

8. Melek, cin ve ruhî meselelere izah getiren pek çok hâdise vardır

Dünya canlılarla dolu, her canlı ise, kendi hayat şartlarına münasip cihazlarla donatılmış durumdadır. Karada yaşayanlar, denizde yaşayanlar, kısaca bütün canlılar, kendi âlemlerine uygun organizmalara sahiptirler. Bu canlıların, içlerinde bulundukları şartların dışına sıçrayıp da başka bir âleme intikalleri mümkün değildir. İnsan ne kadar üstün cihazlarla bezenmiş olursa olsun, iğne kadar bir balığın hayatını yaşayamaz. Ancak belli cihazları taklit edip kullanmak suretiyle, geçici olarak onların âlemini ziyaret edebilir.

Etrafımız, binler çeşitte yaratıklarla sarılı.. buzullarda yaşayanlar, çölde hayat sürenler, oksijenini havadan alanlar, sudan temin edenler, topraktan biten şeyleri yiyenler, bizzat toprağı yiyerek geçinenler, sürünerek yürüyenler, gök kubbede kanat çırpıp pervaz edenler veya suda yüzenler; daha neler ve neler!..

Evet, şu küçücük dünyada, diğer sistemlere nispetle nokta bile olamayacak kadar şu küçük yerkürede binlerce çeşit hayat ve yaşama şekilleri mevcuttur. Yeryüzünde vaziyet böyle iken, acaba dünyadan çok daha büyük yıldızların, sistemlerin, güneş ve gezegenlerin, oralardaki şartlara uygun canlı ve şuurlu sakinleri yok mudur? Bir çırpıda verilecek "hayır" cevabı elbette ki yanıltıcı olur. Çünkü henüz insanlık, oralara ait şartların içine girip de araştırmada bulunmuş değildir. Okyanusların içine girip de, oradaki canlıları görmemekten gelen bir inkârla, başka dünyalarda olabilecek canlıları inkâr etmek arasında fark yoktur. Denizde boğulmadan yaşayan canlılar olduğu gibi, ateşte yanmayan canlılar da olabilir. Ve öyle bir canlı için en güzel mesken de, herhâlde dünya değil, güneş ve güneş gibi yıldızlar olacaktır. Kaldı ki, dünyada bile ruhî güç ve istidatlarından dolayı ateşin yakamadığı nice insanlar vardır. Dolayısıyla, hayat şartlarını sadece kendi dünyamıza kıyas edip, diğer yıldızları şuur sahibi canlılardan hâlî ve boş kabul etmek, hiç de doğru değildir.

Bir kimyacı ile konuşsanız, bir fizikçi, astrofizikçi ile sohbet etseniz, bir biyolog, zoolog, jeolog ve arkeologla fikir alış verişinde bulunsanız ve tıp sahasında biraz derinleşseniz veya böyle biriyle görüşseniz, karşınıza ne inanılmaz âlemler, ne inanılmaz hayat şartları ve ne maceralı seyahatler çıkacaktır.

Bilmediğiniz veya en azından "ayne'l-yakîn"ine eremediğiniz bu gibi mevzularda size anlatılanları kabul etmeseniz bile, hemen inkâra da sapmamak, tutulacak en mâkul yoldur. Çünkü konuşanlar, kendi sahalarında ihtisas yapmış kimselerdir. Meseleyi mevzuumuzla irtibatlandıracak olursak; bizzat yaşamış, görmüş veya görenlerden dinlemiş olarak melekleri anlatan, cinlerin hayat hikâyelerini nakleden ve ruhî meselelere izah getiren binlerce ve yüz binlerce o sahanın mütehassısı vardır ve onlardan nakledilen yüzlerce hâdise biliyoruz. Anlatılanlar o kadar çoktur ki, meseleye kat'iyet kesbetmiş nazarıyla bakılabilir. O hâlde, bu mevzuda anlatılanlara da inanmak veya en azından inkâr etmemek icap etmez mi?

9. Dünyamızda hayat vardır; diğer yıldızlarda da başka türden bir hayatın olması, her zaman mümkündür

Meseleye bir kıyas-ı temsilî ile yaklaşmaya çalışalım: Emsalsiz ve sayısız hazineleri ve eşsiz sanat harikaları bulunan bir sultan düşünün. Bu sultan, saraylardan bir şehir kurmuş ve o muhteşem şehrin bir köşesinde de kulübecik şeklinde küçük bir hane yaptırmıştır. Bu küçücük binada büyük bir faaliyet olduğunu, muhtelif hayat şartlarının mevcudiyetini ve çeşit çeşit yiyeceklerle kapların dolup dolup boşaldığını müşâhede ediyoruz. Bir de gözümüzü o muhteşem saraylara çeviriyoruz; fakat ortada kimseyi göremiyoruz. Şimdi bizim bu göremeyişimizi hangi sebebe bağlamak daha uygundur: Göz zaafımıza mı? Sekenelerinin bizden saklanışına mı? Yoksa kimsenin olmayışına mı?

Şu muhteşem şehirde binlerce sarayın boş ve hâlî olup, sadece şu haneciğin binlerce canlıyla dolu oluşunu kabul mânâsına gelen bu son görüş, elbette aklı başında birinin kabul edebileceği bir görüş değildir. O hâlde, ya göz zaafımız o sarayların sekenesini görmeğe mânidir ya da o sekene, bilemediğimiz hikmetlerle bizden gizlenmektedir.

Dünya, misalimizdeki bu hane, kâinat ise o muhteşem şehir; yıldızlar da, o şehirdeki debdebeli saraylar. Şu dünya haneciğinde bunca ışık, renk ve ses cümbüşünü seyreden adam, nasıl olur da o muhteşem ve debdebeli yıldız saraylarını boş ve hâlî kabul edebilir. Hayır, oralarda da hayat vardır ve oraların da şuurlu sekenesi mevcuttur! Bizim onları görmeyişimiz, onların olmamasını gerektirmez. Bu, ya bizim gözümüzdeki zaaftan ya da onların başka bir buudda saklanışlarındandır.

Esasen biz, yerkürenin kendine de canlı nazarıyla bakıyoruz. Evet, insanın cesedini bir ruh idare ettiği gibi, dünyamızı da nezaret mânâsıyla melekler sevk ve idare etmektedir. Bu kaide, bütün gökyüzü cisimleri için de geçerlidir...

10. Dünya bahçesinin bülbülleri gibi kâinattaki bütün güzellikleri terennüm eden bülbüller vardır

Kâinattaki güzellikleri terennüm eden bülbüller vardır. Bu bülbüller, dünya bahçemizin bülbülleri gibi, sema bahçesinin yıldızdan çiçekleri üzerinde şükür ve hamd mânâsına gelen terennümlerle şakır dururlar. Bazen cismanî bir varlığı kendilerine mesken yapar ve kudretin cisimlerde cilvelenişini seyredip kendilerinden geçerler. Bazen de koca bir galaksinin zikirlerini Cenâb-ı Hakk'a takdim ederler. Onlar ebedî kulluktadırlar ve onlar ancak kullukla ayakta durur ve yaşarlar!.. İşte onlar ruhanîlerdir, meleklerdir.. ve onlar, şekillerini kulluktan seçmişlerdir

..
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://akilli.benimforum.org

Ruh, Melek, Cin ve Şeytanların Varlığı

Önceki başlık Sonraki başlık Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası

Bu forumun müsaadesi var: Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Akıllı Forum :: DİN BÖLÜMÜ :: Cin, Ruh ve Melekler -